Geçtiğimiz Cumartesi günü Babylon Soundgarden 2016‘da yazı en güzel şekilde karşıladık.
Sabah bastıran şiddetli yağmur ve fırtına yüzünden ne kadar paniğe kapılsak da şanslıydık çünkü 1-2 saatte güneş bize sıcacık yüzünü gösterdi. gokhanmms ile festival servislerinden biriyle alana geldiğimize bizi oldukça güzel bir ortam karşıladı. Hemen standları gezip etrafa baktık; benim en çok ilgimi çeken Penti, Bone Magazine, Nights By You ve Doritos standlarıydı. Bir de tabii plajın ilk girişindeki İstanbul Lindy Hoppers! Birbirinden neşeli şarkılarla bu nokta hep kalabalıktı.
Geldiğimde sahnelerden ilk olarak İstanbul Sahnesi‘ne uğradık, Astrofella vardı. Burada biraz chill takılıp hemen Red Bull Music Academy sahnesine koştuk! Kaan Düzarat ve Tufan Demir daha gündüzden buranın ritmini yüksek tutmaya başlamıştı. Bu sahnedeki deneyimlerime tekrar değineceğim 🙂
Bol danslı geçen birkaç saatten sonra Is Tropical‘in sahne alacağı Radyo Babylon sahnesine gittik. Plajın arka tarafında yer alan iki sahneden biriydi, diğeri ise Doritos sahnesiydi ama orada sahne alan Milky Chance’i maalesef yakalayamadım 🙁 Is Tropical -kendileriyle ayrıca bir röportaj yapma olanağı da bulduğum süper tatlı bir grup- güneş batarken Dancing Anymore gibi başarılı parçalarıyla oldukça keyifli bir performans sergiledi. Aslında güneş battıktan sonra bi Redbull’a gittik bi bu sahneye 🙂 Hepsini yakalayıp dinlemeliydik.
Tekrar Redbull’a döndüğümüzde Tiger & Woods plajı iyiden iyiye canlandırmışa benziyordu, yine biraz dans edip soluğu Radyo Babylon’da Büyük Ev Ablukada‘yı dinlemek için aldık! Ben onları birkaç sene önce Topless’da dinlemiştim, yine aynı tadı aldım. Konserin bir kısmında kulise röportaja gittim ama döndüğümde ilk önce biraz Jimmy Edgar dinleyip hemen Oscar & The Wolf‘a koştum, gerçekten efsanelerdi. Gecenin en çarpıcı noktası bu andı denilebilir.
Biraz kalabalık olduğu için tekrar ve son kez RBMA sahnesine döndük ve festivalin sonuna kadar asla kumsalı terketmedik. Jimmy Edgar’ın başarılı setini Jacques Greene takip etti ve açıkça söylemeliyim ki o kadar yorulduğum halde çaldığı parçalarla beni tekrar kendime getirdi ve deli gibi dans ettik. Jimmy Edgar’ın Cajmere – Percolator (daha çok sevdiğim bir versiyonunu sizinle paylaşıyorum) çalması ve Jacques Greene’in çok ama çok sevdiğim bir parça olan Church Of Nonsense‘i çalması beni çok mutlu etti <3
Uzun bir aradan sonra yaza Babylon Soundgarden ile merhaba dediğimize hem ben hem de festival gang’im çok mutlu oldu açıkçası. Ayrıca geçen sene yaşanan tatsızlıkların aksine servis, yemek… kısacası her detay tamamen bir sisteme oturtulmuştu. Festival ekibini çok çok tebrik ediyorum, harika bir Cumartesi günüydü, bol müzikli, danslı ve güneş batırmacalı.
Ben dans etmeye doyamadım diyenlerdenseniz, Babylon Soundgarden Çeşme 13 Ağustos 2016 – Babylon Aya Yorgi Çeşme’de gerçekleşecek. Şu an sadece Athena’nın sahne alacağı açıklandı ancak detayları buradan takip edebilirsiniz.