3 gün 3 gece dans konseptiyle yola çıkan Big Burn Istanbul katılımcılarına harika bir müzik deneyimi yaşattı. 21-22-23 Temmuz 2017 tarihleri arasında Kilyos tarafında bulunan Suma Beach’te gerçekleşen etkinliğe dair izlenimlerimi bu yazıda anlattım.
2. günden itibaren bulunduğumuz bu harika etkinliğe ilk olarak Magic Forest sahnesinde Lake People ve Burn Fire sahnesinde Ali Efe Dinç’in setiyle başlamıştık. Ali Efe Dinç her zamanki gibi başarılı bir set ile bizi karşıladı, tekrar eline sağlık! Daha sonra ise Procombo Mark Knight gibi önde gelen isimlerin parçalarıyla ortamı iyice ısıttı.
Procombo sonrasında Alican set başındaydı! Alican bildiğiniz gibi yerli elektronik müzik sahnemizin önde gelen isimlerinden biri, yurtdışında da öne çıkan pek çok mekanda performans sergiliyor. Kendisiyle seti öncesi kısa bir röportaj da gerçekleştirdim, sonra da onu keyifle dinledik. Ek olarak Kerem Tekinalp ile de seti sonrası bir röportaj gerçekleştirdim, onu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Röportajlar ve geceye ısınma turları sonrası alanda biraz gezindik, yemek yerleri olsun, alışveriş noktaları olsun her şey dört dörtlüktü. Gözlemeden hamburgere kadar farklı yemek çeşitlerinin yanı sıra alışveriş noktasında da farklı tasarım standları mevcuttu. Yemek yiyip biraz dinlendikten sonra Richie Hawtin’i dinlemek için ana sahneye gittik. Ana sahnedeyken Lollino ile bir röportaj da gerçekleştirdim, onu da buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.
Richie Hawtin’i ilk kez dinleme olanağına sahip olmuştum bu arada. Profesyonelliğiyle, müzik tarzıyla beni büyülemeyi başardı açıkçası. Çoğu kişi techno sevmese de ben dinlemeyi çok seviyorum ve gerçekten festivalin en güzel saatlerinden biri oldu benim için. Richie Hawtin’i biraz dinledikten sonra ormana hızlıca yol alıp Bedouin’i de dinledik! Burada Dixon ile yüz yüze tanışma fırsatım da oldu, inanılmaz kibar ve iyi bir insan.
Bedouin, Dixon ve daha güzel isimlerden sonra sıra geldi en sevdiğim “after” saatlerine…
Cure-shot’ın nefis setiyle başlayan sabaha oldukça motive bir şekilde başlayıp keyifle güneşi doğurduk. Cure-shot uzun bir zamandır severek dinlediğim yerli isimlerden biri, bol bol tech-house parçalarla harika anlar yaşamamızı sağladı. En sevdiğim anlardan birini de bu şekilde kaydettim. Cure-shot’ı takiben Tangun set başına geçti!
Daha sonra ise iyice sabah olduğunda yolumuz kumsala, güneşin en güzel göründüğü yere düştü. Pek çok kişi bilmese de belli bir kitlenin sıkı bir şekilde – benim de aynı şekilde – takip ettiği Barnt efsane bir set çalıyordu.
3 gün 3 gece süren bu inanılmaz dans deneyiminin bütün anlarına dahil olamamış olsak da Big Burn Istanbul bize harika bir hafta sonu yaşattı. Başarılı sanatçılardan profesyonel organizasyonuna kadar her detayın ince ince düşünüldüğü belliydi. Bizi en güzel şekilde ağırlayan Big Burn ailesine buradan tekrar sevgiler yolluyorum, tekrar görüşmek üzere! 🙂