Wankelmut olarak bilinen, Jacob Dilßner müzikal yolculuğunda şimdiden pek çok şey başardığı için müzik dünyasının genç yeteneklerinin en iyi örneklerinden biri.
Dünyaca ünlü parçası “One Day/Reckoning Song” ile zirve noktasına ulaşan Wankelmut, bunun sadece başlangıç olduğunun farkındaydı. Bu başarıyı pek çok remix ve parça takip etti. Şu anda Berlin ve dünyanın dört bir yanında müzik sahnesinde eşsiz bir isim olarak kabul ediliyor.
Geçtiğimiz Cumartesi kendisi NewSpeak organizasyonu ile İstanbul’daydı. İndigo’daki performansı öncesi kendisiyle hızlı kısa bir sohbet gerçekleştirdim.
İstanbul’a hoşgeldin! Nasıl hissediyorsun? Şehir hakkındaki düşüncelerin neler? Kalabalık mı, enerji dolu mu?
Kesinlikle kalabalık her daim enerji dolu ama bugün havalimanın beklenmedik bir şekilde çok hızlı geldik. Hiç trafik yoktu, normalde İstanbul’a varmak 2 saat sürüyor ama bugün her şey hızlıydı!
Bu gece indigo’da çalacağın için heyecanlı mısın?
Evet, bu sezon finali. İndigo’da çalmayı her zaman seviyorum, gerçekten güzel bir kulüp.
Hızlıca yaygın bir soruyla başlayalım, bir profesyonel olarak müzikal kariyerindeki ilk deneyimini nasıl tanımlarsın? Ne zamandı?
Bir profesyonel olarak? İlk deneyişin nadiren profesyoneldir çünkü denersin ve sonra belki profesyonel olursun. 21 yaşındayken DJ’liğe başladım ve bunu 2-3 sene boyunca ayda bir kere belki yaptım. Çok bilinmiyordum veya ünlü değildim. Ve sonra birden “One Day”’i yaptım ve hobim işim haline geldi. Remix, düzenleme ya da bootleg yaptım ve hızlıca hobim profesyonelliğe dönüştü.
“One Day / Reckoning Song” adlı parça ile dünyaca ünlü bir başarıya imza attın, parça oldukça popüler oldu. Bunun senin zirve noktanı temsil ettiğini düşünüyorum, öyle değil mi? Parçayı yayımladıktan önce ve sonrası arasındaki farklar nedir?
Tabii ki. Hayatımı tamamen değiştirdi. Hayatım önceden de güzeldi ama şimdi bir işim, müzik sektöründe çok minnettar olduğum bir kariyerim var. Çok şey değiştirdi. Her daim yoldayım. Bundan önce işi olmayan, öylesine takılan bir öğrenciydim ve şimdi bir profesyonel ve bir müzisyenim.
Turnelere çıkıyorsun, bir yerden bir yere gidiyorsun. Bu yerler arasında en eşsiz olanı hangisiydi?
Bu zor bir soru. Eşsiz olan tek bir yer söyleyemem çünkü pek çok yer var. Yılbaşı gecesinde Kenya’da çok iyi vakit geçirdik, Kilifi’de çaldık. İnanılmaz bir yılbaşı partisi ve Beyrut’taki Grand Factory gibi çok çok iyi bir after partisi vardı. Output New York’u da seviyorum. Bir kulüp ya da festival yaptığında yapmak istediğin şey bu, eşsiz bir şeye dönüşmek istiyorsun ve dünya çapındaki birkaç insan bunu başardı.
Sonraki durakların nereleri? Buradan sonra Paris’e gidiyorsun sanırım? Performans sergilemeye devam edecek misin?
Yarın Paris’e gidiyorum evet. Bu hafta sonu için yeter ama 10 gündür yoldayım ve eve dönmeyi iple çekiyorum.
Bu kadar iş konuşmak yeter sanırım 🙂 Performans ve prodüksiyon zamanların dışında kişisel hayatında neler yapıyorsun? Normalde pek çok DJ’in serbest zamanı olmuyor, ya sen? Ne yapmatı seviyorsun? Belki partilemek?
Her zaman duruma göre değişiyor. Partilere gidiyorum ama kendi başıma o kadar değil çünkü partiler ben uzak olduğum zaman yani hafta sonları oluyor. Bazen Cuma günlerim boş olduğunda partiye gidiyorum, ama bu sarhoş olup partilemekten ziyade daha çok arkadaşlarımla buluşup barda takılıp müzik dinlemek oluyor.
Herhangi bir spor ya da hobi ile ilgileniyor musun?
Scuba dalgıcı olsam da spor ile ilgilenmiyorum ve kısa bir zaman önce babamla scuba diving yapmaya tatile gittik. İşim için ne kadar çok seyahat etsem de bir yere sırt çantasıyla gidip keşfetmeyi, “gerçekten” seyahat etmeyi hala seviyorum. Aslında bilgisayar oyunu oynamayı seviyorum ama bunu yapmaya pek vaktim yok. En son geçen sene oyun oynadım o zamandan beri buna zamanım olmadı.
Gelecek planların var mı?
Stüdyoda çok fazla vakit geçiriyorum ve farklı sanatçılarla çalışıyorum. Cape Town’da Goldfish ile stüdyodaydım. Yeni bir single üzerinde çalışıyorum, umarım bu yaz çıkacak. Şu anda pek çok farklı şey üzerinde çalışıyorum ve yeni bir yer kazanmaya çalışıyorum çünkü house ve techno’dan biraz sıkıldım. Ever, bu 20 yıldır benim için var olan bir şey ama kulüp müziğiyle işim bitti. Başka bir şey yapmak istiyorum, en azından farklı bir şey.
Bu nedir tam olarak? Yeni bir müzik tarzı mı?
Sanırım yine 4/4 vuruşlu bir şey olacak ama biraz bestelemek istiyorum. Tipik bir kulüpte drop, break hepsi vardır ama ya geçiş müziği? Ya da ikinci dize? Benim yapmaya çalıştığım şey kalıpların dışında düşünmek. Sonunda öncesinden farklı bir şey olmayacak ama bir şeyler yapmaya çalışıyorum.