Son 1 yılı geride bıraktığımız günlerde dans ederek, sabahı getirerek, güneşi doğurarak, en sevdiğimiz tavrı takınarak, ruh halimiz ile ilgili kimseye hesap vermeden, gelen mesajlara aldırış etmeden, sadece istediğimiz gibi davrandığımız bir hafta sonu mu geçirsek acaba? Sizce bunu yapabilir miyiz? Mümkün müdür?
2018’in son günleri yaklaşırken Pazartesi günlerinizi güzel müziklerle karşılamaya devam ediyorum.
İstanbul ve İzmir’de dikkat çeken, sabahlara kadar dans ettirmeyi vaat eden en güzel etkinlik önerileri yayında. Ya senin favori partin hangisi olacak?
Yollar, yollar, yollar. Gidilecek yollar, dönülecek yollar, düşünülecek zamanlar, geride kalan kilometreler. Hepsi ne için? Daha çok yol gittikçe, varış noktasına ulaştıkça eve ne kadar kaldığını hesaplamamız rahatlamamızı mı sağlar? Ya da geride bıraktığımız yolları düşünmemizi mi?
24 Kasım’da kimseye söz vermeyin! Çeşme’nin yeni gözde mekanı Kırmızı’nin açılmasına çok az kaldı.
Kış yaklaştıkça etkinlikler azalır diyorduk, evlere kapanırız diyorduk, hiç beklediğimiz gibi olmadı! Ne de güzel oldu. Dans ederek üşüdüğümüzü unuttuğumuz anlar bize eşlik ederken hızla gelen yeni mevsimi karşılıyoruz.
Generic Music‘in yeni partisi, seni büyülü bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor.
Dans etmeye doyamayanlar, hafta sonu hiç bitmesin diyenler: Pazartesi sabahı bu set size çok iyi gelecek.
Kasım ayına hızlı giriş yapmak isteyenler, biraz dinlenmek isteyenler, arkadaşlarıyla buluşup rakı-balık yapmak isteyenler… Sayfalarca kitap okuyup başka dünyalarda neler olduğunu öğrenmeyi isteyenler, dans edip sabahlamayı tercih edenler… Bu şehirde herkes için bir şeyler var.
Haftanın set önerisi birkaç önce Ibiza Global Radio‘da Tod Radioshow‘a konuk olan Mirco Caruso‘dan geliyor.